Yazıktır!
Geçen yıl taşıt kredi faizi yüzde 30’un altındaydı. O faiz oranında ithal edilen taşıt sayısı ise 113 bindi…
Şimdilerde taşıt kredi faizleri yüzde 70’in üzerinde. Lakin ithal edilen taşıt sayısı 159 bini aştı…
Bunun anlamı nedir?
Öyle bir kesim var ki, faiz yüzde 10’dan yüzde 100’e çıkmış umurlarında bile değil. Yine bu kesimin fiyat ilişkisi de öyle esnek değil. Alacakları ürünün fiyatı ha 3 milyonmuş ha 6 milyon lira olmuş pek değişmiyor…
Onlar maliyetine bakmadan tüketebiliyorlar.
Nitekim Türkiye’nin tüketim malı ithalatı yıllık bazda 48 milyar dolara dayandı. Oysa daha Haziran 2023’de bu tutar 38 milyar dolar düzeyindeydi.
Faizlerin artmaya başladığı dönemden bu yana tüketim malı ithalatı 10 milyar dolar artarken bu artışın nerede ise tamamı otomobil ithalatından geliyor.
***
Bu veriler çok önemli.
Çünkü Türkiye şimdilerde kemer sıkmak zorunda. İthalatımız çok yüksek ve de ihracatımız bunu karşılayamıyor.
Döviz ihtiyacımız had safhada.
Dış ticarette dengeye altın ve enerji hariç olarak bakıyoruz. 2019 yılındaki kemer sıkma döneminde altın ve enerji hariç dış dengemiz 14 milyar dolar fazla vermişti. Şimdilerde bu veri eksi 30 milyar dolar düzeyinde.
Kısaca tüketim malı ithalatımızın da 48 milyar dolar seviyesinden 20 milyar doların altına gerilemesi gerekiyor.
İyi ama bu kemer nasıl sıkılacak ve kim sıkacak?
***
Mehmet Şimşek ısrarla kemeri dar gelirliye sıktırmak istiyor. Bu açıdan bakıldığında ne emekliye zam verme niyetinde ne de çalışanların ücretinin artışına taraftar.
Sanırsınız ki yukarıda saydığım arabaları bu kesim alıyor.
İşin analizi açısından çok değişik veriler daha var. Mesela bir döner 1000 liraya satılabiliyor. Türkiye’de Ocak 2024 itibari ile ortalama net ücret 26 bin lira. Evet, bu veri SGK verisi.
Asgari ücret 17 bin lira ve ortalama ücret 26 bin lira.
Bu paralar ile kira mı ödersiniz, lokantaya mı gidersiniz. Bu ücret düzeyi üzerinden nasıl kemer sıkacaksınız? Ya da sabit gelirlilerin sıkacak kemeri mi var?
***
Mehmet Şimşek şu açıdan haklı. Ülkemizde deli gibi tüketim var ve bu deli gibi tüketim çılgın fiyatların oluşmasına neden oluyor.
Ama bu deli gibi tüketimin yanında hem emeklinin hem de çalışanın ücreti tarihi düşük seviyelerde.
Bir bakıyorsunuz ki basit bir lokanta fiyatı bile Avrupa ülkelerinden daha pahalı.
Şöyle izah edeyim: Avrupa’da ortalama ücret 2500 euro ama bir lokantada yemek fiyatı 20-30 euro. Oysa bizde yukarıda verdiğim SGK verisine göre ortalama ücret 750 euro ama bir yemek fiyatı burada da 20-30 euro.
Hatta aynı fiyat karşılaştırmasını gayrimenkul üzerinden de yapabiliriz.
Türkiye’de bu ücret düzeyine göre bu yüksek fiyat düzeyi nasıl oluşuyor? Ana mesele bu.
Fiyata bakmadan çılgınca tüketimde bulunan bu kesim kim? Faiz artışının bile önünü kesemediği bu çılgın tüketiciler nereden geliyor?
Eğer teşhisi doğru koyamazsak fatura çok ağır olacak.
Nasıl mı?
Bu tüketimi aşağı çekmek için mecburen daha sert önlemler alınacak. Mesela ücretlere zam yapılmayacak. Ama bu yeterli değil, çünkü özellikle bu alt gelir grubu çok büyük bir işsizlik sorunu da yaşayacak.
Unutmayın ki, 2019 yılında şimdiki kemer sıkmanın yarısında 2 milyon 250 bin alt gelir grubu işini kaybetmişti. Ben bu dönemde (2024-2025) en az 3 milyon kişinin işini kaybedeceğini bekliyorum. Hatta bu sayı 4 milyonu da aşabilir.
***
Oysa işi daha düşük maliyetle atlatabiliriz.
Bunu gerçekten başarabiliriz.
Eğer sorunun kaynağı olan o çılgın tüketicileri doğru teşhis edip, yine o kesimlere yönelik önlemeler alırsak çok daha düşük maliyetle bu kemer sıkma ve dengelenme sürecini başarabiliriz.
Lakin bu yönde Mehmet Şimşek hiçbir umut ışığı vermiyor. Korkarım ki büyük faturayı alt gelir grubuna çoktan kestiler.
Korkarım ki, çok ağır bir yük altında 2 yıl geçireceğiz.















MERHUM BABANIZA ALLAH'TAN AAHMETLER DİLİYORUM. MEKANI CENNET, TOPRAĞI BOL, YILDIZLAR YOLDAŞI OLSUN. BAŞTA SİZLER OLMAK ÜZERE TÜM YAKINLARINA SABIR VE BAŞSAĞLIRI DİLİYORUM.
Yanıtla (0) (1)Emekli Eğitimci
Geçmişte 2 kg peynir 100 TL idi. Yakın geçmişte 1/2 kg 100 TL oldu. Şimdilerde 250 gr 100 TL olma yolunda. Ne oluyor böylelikle? Fakirin boğazı sıkıldıkça sıkılıyor. Zengin etkilenmiyor. O her zaman ve her yerde ihtiyacından fazla peynir almaya devam ediyor. Böyle devam ederse ne olacak?: Yakın veya uzak gelecekte fakir zengin çatışması başlayarak zenginin evi, işyeri talan edilecek. Veya zenginler fakirlerin hakkını usulünce verirlerse düzen sağlanacak. Bu yönteme "zekat" diyoruz.
Yanıtla (7) (6)"Beğenmedim" işareti koyan ne için beğenmediğini cesurca yazarsa belki karşı cevabım olabilir veya beğenmedim diyen haklı çıkabilir. Devlet fakir ile zengin arasındaki gelir dağılımı uçurumunu düzeltmek bir yana daha da tehlikeli hale getirirse sağduyulu insanların çözümü "zekat" olabilir. Eğer uçurum derinleşirse bu durum ülkenin yıkımıyla sonuçlanır.
Yanıtla (7) (2)Devletin aldığı vergi zekatın birkaç katı düzeyde. Hem vergi veriyoruz, hem de zekatını veriyoruz.
Yanıtla (4) (0)Hasan'ın "Devletin aldığı vergi zekatın birkaç katı düzeyde." şeklindeki düşüncesi doğru olabilir. Benim merak edip öğrenmek istediğim; toplanan verginin ne kadarının ülkemizin borçlarının faizine verildiği ve ne kadarının muhtaç insanlara verildiğidir. Zekat ise bambaşka bir konudur. Zekat doğrudan muhtaç insanlara verilir.
Yanıtla (3) (0)Modern devlet vergiyi kimse kimseye muhtaç kalmasın diye toplar.
Yanıtla (0) (0)Güzel bir cümle kurmuş. Doğru demiş. Onun mantığına göre ülkemiz modern değil. Ama şu an düşündüm de; son cümlem eksik veya yanlış. Niçin derseniz; toplanan vergiler ülkemizin zengin ve toplam ülke gelirinin %50 den fazlasının sahibi olan %10 Luk kesiminin daha da modernleşmesi için harcanmakta. Yanılıyor muyum?
Yanıtla (1) (0)Bir ekonomi yönetimi varmış gibi analiz yapmışsınız. Akparti, defalarca gösterdi zenginin ve sermayenin partisi olduğunu. Seçimden seçime emekliye asgari ücretliye sadaka dağıtarak iktidarını sürdürme derdine bir siyasi parti sonuçta. Akparti iktidarda olduğu sürece bu milletin yüzü gülmez. Ülkedeki talan devam eder.
Yanıtla (4) (1)Birileri fakirleşiyor, o halde fakirlerden çıkan bu paralar buhar olup gök yüzüne çıkacak hali yok ya! peki ya ne oluyor? ne mi oluyor fakirin cebinden çıkan para zengini çebine giriyor, bu düzen elbette değişmez...
Yanıtla (1) (1)Ne garip değil mi?
Yanıtla (1) (0)Bir yandan deli gibi tüketim çılgınca tüketim var deniyor,
Bir yandan da fiyatlarda delirmişcesine çıldırmışcasına fırlıyor.
Anlaşılan birileri tavşan kaç tazı tut'u tutturmuş gidiyor.
Bakalım bu kovalamaca nereye kadar gidecek, kim pes edecek...
sayın Kahveci,Şimşek'in yapması gereken şey nedir,ve nasıl yapmalı? bizim anlayacağımız tarzda( her zaman yaptığınız gibi) anlatırmısınız lütfen.teşekkürler..
Yanıtla (1) (0)Bu defa size tam katılamayacağım maalesef.Araç ihtiyaçtır ve bir şekilde piyasaya girmesi gerekir.İşte gitmedi ne oldu?Avrupada hurda fiyatına olan araçlar 500 binlere satıldı bizde.Kısaca milli servetimizi hurda ve bakımsız araçlara yatırdık.Dahası eski araçların sürekli yedek parça sorunu var hem de tamamen ithal.Bu durumda 30 milyarlık araç ithalatını sadece açık bahanesi görmek çok saçma bence.
Yanıtla (0) (1)İbrahim bey,ekonomimiz 17.sıraya yükseldi.Sıramız düştüğünde bir hayli üzerinde durmuştunuz.Yükselmesine hiç değinmeyecek misiniz?
Yanıtla (1) (2)İbrahim Bey gerçek bir vatanseversiniz. Türkiye de sizin gibi 5 tane fikir namusu olan, onurlu yazar olsaydı...Bıkmadan usanmadan adalet, hak nasıl tesis edilir yazmaktasınız. Misafirlerim vardı, Üsküdar'da 10 çay,2 limonata, 2 kahve ve 1 tosta 650 TL yirmi dolar ödedim dün. Bu ayki limit doldu 15 gün dışarı çıkamayacağım.
Yanıtla (5) (2)Dia ticaret açığının 2 nedeni var. Yazar birincisini yazmış, 2. Ise döviz kullarının baskilanmasi. Dolar ve avro olması gerektiğinden %60 daha ucuz. Bu da dövizle alınan malların ucuz olmasına dolayısıyla dış ticaret açığına neden oluyor.
Yanıtla (5) (2)Demek ki millette para var ki, aliyor. Ülke olarak Islamin lideri olmusuz, Arabi, Afgani, Pakisi, Afrikalisi, Orta Asyalisi ülkedeki bolluktan istifade, su mübarek topraklara yüz sürmek icin kosa kosa memleketimize geliyor. Daha ne istiyorsunuz? AKP iktidardan gitsin de Kudüs, Mekke, Medine, Gazze mi düssün? Bak, Imamoglu kazandi diye Gazze kan agliyor. Nankörlük yapmanin alemi yok. Bu millet ne yapsa REIS'in hakkini ödeyemez. Islamin lideriyiz. Cennette huriler, gilmanlar bizi bekliyor. O kadar
Yanıtla (9) (4)Iste bu sevgili Abuzettin. Gercekleri dile getiren kardesimiz.
Yanıtla (3) (0)Ülkenin en az yarisi senin gibi düsünüyor. Yani, millet gerceklerin farkinda. Gerekirse tas yiyecegiz, tezek yakacagiz ama REIS'i yalniz birakmayacagiz. Vatanseverlik bugünlerde ortaya cikar.
Yasa var ol, sevgili Abuzettin.
Balık baştan kokar..Maalesef itibari han'da Saray'da Otomobilde lüks tüketimde görenler tabanlarına da örnek oldular.. AKP'nin kıytırık belediyelerine bakıyorsunuz Hepsi Erdoğan'ın beş tepesine özenmiş binlerce metrekare üzerine lüks içerisinde yaşam düzeni kurmuşlar..Her biri milyonlarca lira borçlanmış kaynaklar insafsızca tüketilmiş..Kamu kaynaklarınca ithalatla beslenen bu Zümre ülkenin Kurtuluş ümidini de tüketmiştir.. Maalesef her günümüz bir öncekinden kötüye gitmektedir...
Yanıtla (9) (1)Evvela tepeden başlayıp aşağıya doğru tasarruf olmazsa isler zor..!..Bir partinin gidip,,diğerinin gelmesi ile olmaz..Matematik tek gerçek..
Yanıtla (3) (3)borç yiğidin kamçısıdır Amerikanında borcu var bizim reisimiz var biz öderiz,
Yanıtla (1) (6)onlar dolar basıyorsa bizde tl basarız .
Bir de Maldivler'e tatile gidenler , Monaco'da ıstakoz yeme keyfi yaşayanlar var , bize de seyretmek düşüyor!
Yanıtla (7) (0)Bunlar , bir gün o iki m.lik mezara da girmeyecekler!
4 tane dilli kaşarlı tost 2 ayran 600 tl 20 dolar ssiyor. 20 dolara ben abd de 4 kilo et yerim..
Yanıtla (5) (1)Fakirlik iyidir. Allahı hatırlatır. İbadeti artırır. Camiler dolar taşar. Ak partimizi ilelebet payidar yapar. Camiye gelenlere erzak dağıtılmalı ki duaların kabul olduğu anlaşılsın. Rabbim fakirleri sever.
Yanıtla (21) (2)"Fakir,fukaraya şükretmeyi öğreteceksin ki, zenginin düzeni bozulmasın."
Yanıtla (12) (1)Yok be Okur Bey, zenginlik daha iyidir!!!. İnsanı Allah'tan Kitap'tan Cami'den Cemaatten uzaklaştırır. İbadet mibadet yapma gibi boş fakir işleriyle uğraşmaktan insanı alıkor. İnsanlar özgürce yaşar. Zenginin iktidar muhalefet gibi bir derdi olmaz, keyfince yaşar. Fakirleri soyma düzenini devam ettirmek için ilk şart zengin olmaktır. Hırsız dinci olsa ne yazar dinsiz olsa ne yazar. Allah hangi zengini, hangi fakiri sever orasını bilemem. (ironi için yazdım)
Yanıtla (2) (0)Kkm soygunu nasıl yapıldı.100 kilo altın alınıp kkm hesabı açılır. Aynı gün kkm ye yatırılan altının değeri kadar 1yıl vadeli %13 faiz ödemeli kredi alınır. Böylece alınan altının bedeli ödenmiş.olur. Bir sene sonra dolan kkm ile kredi kapatılır ve elde kalan altın miktarı 27 kg dur. Beş lira cepten koymadan kazanılan altın tam tamına 27 kilodur.milletin geliri işte böyle peşkeş çekilir.
Yanıtla (8) (1)Dış ticaret açığına rağmen neden mesela polis araçları yerli üretim değil, ithal tercih ediliyor? Ankara kendi harcarken pek umursamıyor galiba.
Yanıtla (3) (0)bu iktidar ve bu zihniyet ülkenin başından defolup gitmeden bu ülke de ne bolluk ne bereket olur.
Yanıtla (11) (0)bunu beş vakit namazlı hacı islam dininin tüm emir ve yasaklarını hayatına şiar edinmiş 66 yaşındaki ben söylüyorum.
bunlar beni bile haşa dinden imandan çıkaracak noktaya getirdiler.
Siyasetçi, gazeteci, bürokrat ayağından ta başından beri memleketin başına musallat olmuş dinci/dinsiz sahtekarlar ve bunların çanak tutucuları tefeci, faizci, rantçı sahtekar bir kısım haramzadeler ortada oldukça bu düzen böyle gider. Her konuda adalet isteyen kim varsa önce kendisi ADİL İNSAN olmak zorunda.
Yanıtla (2) (0)Naçizane bir sorum var. Emlak komisyoncularının komisyon tutarını gerçek fiyattan aldığı herkesin malumu. Resmi fiat ile aradaki fark ise çok büyük, peki onlar hangi kazanç üzetinden vergi veriyorlar? Gerçekten merak ettiğim bir konu bu kimseyi töhmet altında bırakmak istemiyorum..
Yanıtla (1) (0)Türkiyede enflansyon dar gelirlinin tüketimi ile artmıyor.
Yanıtla (2) (0)sizinde belirttiğini,z gibi kaynağı belli olmayan veya vergisi verilmemmiş kazanç sahiplerinin harcamaları kontrol edilmesi.
Mehmey Şimşek bir vaka, hiçbir kaynak yaratıcı proje ortaya koymadan zam ve vergi ile zor gecinen insanlar üzerine gidiyor
Türkiye'de toplanan verginin yüzde altmışı KDV ve ÖTV'den oluşuyormuş. Geri kalanı da zaten memur ve işçilerin bordrosuna soldan girip sağdan çıkan vergilerdir. Bu ülkede zenginlerin vergi vermediğini herkes bilir ama Mehmet Şimşek bilmez ya da bilmezden gelir.
Yanıtla (6) (0)Ülkemizde, hak ve hakikate gözleri kapalı cahil iradeden aldıkları yetki ile kamu kaynaklarının üzerine harami saltanatı kurdular. Ülkemizde ki; aşırı tüketimin adresi, haksız kazanç sahibi hırsız yandaş kitledir.
Yanıtla (11) (0)Türkiye'de gelir dağlımında uçurum var .
Yanıtla (5) (0)Zenğin daha çok zenğinleşirken ,
fakir daha çok fakirleşiyor.
Sizinde dediğiniz gibi üreten değil tüketen bir ülkeyiz. Bu çark dışarıdan para gelmeyince dönmez. O da pahalı geliyor yani geleceğimizi yüksek faizle gömüyoruz. Sonuç 2 yıl çok iyimser bir tahmin. 2 yıl için mucize gerekir siz de bunu biliyorsunuz.
Yanıtla (3) (0)Teşhis ve tedavi yöntemleriniz doğru ama, kolaycılık Akp anlayışında daha makbul. Her ekonomist yazdığınız gerçekleri söylese de, Akp bildiğinden şaşmayı, gerçeği uygulamayı acizlik kabul ediyor ve zengin ettiği kesimden oy bekliyor. Onlar bile yanlıştan döndü, Erdoğan dönmüyor, dönmez de. Halktan rövanş alma peşindeler.
Yanıtla (1) (0)Kötü günler bitti, daha kötü günler geldi
Yanıtla (4) (0)2 yıl değil. Bu iş artık düzelmez. Fakir daha fakir zengin daha zengin olacak. Örnek ülkeler Kazakistan Azerbaycan Rusya. Vergilendirme de reform ile düzelir. Yöneten kişilerde ise bunu yapabilecek kapasite ve vizyon yok. Mehmet Şimşek ise bir balon. Yakında patlatirlar.
Yanıtla (17) (0)İşin özeti Erdoğan gitmeden ülke düzelmez.
Yanıtla (19) (1)Yürümeye çalışan -öğrenen- çocuğun düşmeme ihtimali neyse bizim ekonominin kriz yaşamama ihtimali de odur …
Yanıtla (9) (0)EYT ödediği prim kadar emekli ücreti alsın. Muhalefet boş beleş niye taahhüt veriyor. Kul hakkı yeniyor. Yolsuzluk kitlesel leş ıyor. EYT yüzünden 60 65 yaşında emekli olacaklar da yandı. Nasıl bir şey.
Yanıtla (6) (1)2028 e kadar secim yok. O zamana kadar 2-3 yıl kemer sıkma ile isleri biraz yoluna koyarlar. sonra da yeni secim yatirimi olarak kullanil milleti oltaya getirirler... Şu anki durumu da muhalefetin secim kazanmasına bağlarlar... sonra dış güçler, gazze, vatan millet bayrak... devamke
Yanıtla (13) (0)kesinlikle düzeltemezler.daha beter bozarlar.hükümet istifa etmeli.bir kemal derviş daha bulunmalı.belki düzelebilir.
Yanıtla (6) (0)Sn Şimşek temsil ettiği sınıfa ihanet etmez....Tüm tedbirlerin amacı varlıklıları daha varlıklı hale getirmek...Enflasyonu 10bin 17 bin alanlar isteselerde arttıramazlar...Ama fatura onlara kesiliyor.
Yanıtla (9) (0)Bence Erdoğan izin vermiyor
Yanıtla (0) (0)Maalesef tamamen doğru tespitler. Bu kadar yüksek faizlere rağmen, bu kadar yüksek harcamaları emekliler ve asgari ücretliler mi yapıyor? O kadar sıfır aracı aylık geliri yirmi bin TL'nin altında olanlar mı alıyor? Gerçeği bizi yönetenler de biliyor. Ama umurlarında bile değil. Onları oyları ile destekleyerek yerlerinde tutanlar ise olup-biteni anlama kapasitesinden yoksun. Zaten yönetenler de İdrak seviyemizi biliyorlar ve buna güvenerek bu kadar rahat hareket ediyorlar.
Yanıtla (8) (0)Çılgın tüketiciler, Nass var uygulamasında enflasyon %70 iken %20 ile ile fonlanan, bir nevi servet aktarımı yapılan elemanlar. aldıkları paraları 15-16 tl'den dolara cevirenler, tüketime devam diyorlar.
Yanıtla (8) (0)O kesim parayı helal yoldan kazanan değil.Bir gecede dolar manipülasyonu yapıp servetine servet katanlar.(Dolar 18₺ den bir gecede 10₺ düşmüştü)Akşam 18den sattılar.Sabahleyin 10 TL topladılar.Yoksa şu anda kimse para kazanamıyorlar.Nerden geliyor değirmenin suyu.Tabiki KKM den.
Yanıtla (7) (0)Kiraya vermek için 600 daire alanla, tek dairesi olan aynı vergiyi ödüyorsa düzelmez. Kar yağarken halk ekmek sırasında bekleyen akp seçmeni ben halk ekmek yemesini çok seviyorum demişti. O halk ekmek yemeye devam ediyor, seçtiği milletvekili Monaco da ıstakoz yiyor.
Yanıtla (16) (0)O çılgın tüketici kesimi neden yazmıyorsun
Yanıtla (11) (0)Benmi yazacağım
Bak güzel kardeşim. Bir ücretli olarak diyorum ki; benim ücretime çok zam yapıldığı için enflasyon yüzde yüze çıkmadı. İnanmıyorsan arşivlere gir, kayıtlara bak. Sen yurt dışında iken takip edememiş olabilirsin. Yüzde yüz enflasyonun altında bir ücret artışı ile zaten alım gücüm düştü, fakirleştim. Enflasyonu düşürmek için benim ücret artışımı daha da kısıtlayıp beni daha da fakirleştirmek istiyorsun. Suçlu ben değilim, neden cezasını ben çekiyorum.
Yanıtla (12) (0)Akıllarına İlk gelen çözüm ücret artışlarını sınırlamak. Başka çözüm yolu yok mudur?
Yanıtla (8) (1)Emekliler de dahil ücretliler tüketici kesimin çok büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Fiyatlar ücret artışlarına endekslenmiş, ücretlere zam geldiği anda fiyatlara da zam geliyor. Bütün dünyada böyle. Tuzu kuru kesimin tüketim eğilimini kontrol edemezsin, adamda para var, her türlü harcar servet vergisi koyman lazım, o zaman da sermayeyi ülkede tutamazsın zaten sermaye yetersiz. Sermaye kontrolü getirmen gerekir o zaman da kuzet kore olursun. Her tarafı pisli değnek. En baştan sistemi bozmayacaktın.
Yanıtla (13) (0)Teorik olarak haklısınız. Fakat, son dönemde enflasyonu yüzde yüzlere çıkaran şeyin ücret artışları olmadığını biliyoruz. Sebep-sonuç ilişkisinde, sonucu etkileyen sebepler (faktörler) çok çeşitli ve karmaşık olabilir. Faktörleri izale edebilmek önemli. Aksi takdirde çözüm isabetli olmayacaktır.
Yanıtla (11) (2)Sizi anlamıyorlar.
Yanıtla (4) (0)Döviz ucuz, ithal tüketimin en önemli sebebi bu. Faizler de yüksek görünmekle birlikte olması gerektiği kadar yüksek değil yani para da ucuz. Israrla dövizin ve TL'nin fiyatını bastırmaya devam ediyorlar ve piyasa bir türlü dengeye gelemiyor. Reel faiz ve reel döviz fiyatı şart, başka yolu yok, kimseye tek tek fatura kesmeye çalışmanın anlamı yok, topluca ödeyeceğiz Ona da cesaret edemiyolar çünki işsizlik patlayacak, sosyal çalkantı başlayacak mazallah bağımlısı oldukları iktidarı kaybederler.
Yanıtla (18) (0)Yükselen enflasyon ile gelir dağılımı daha da bozuldu. Enflasyonun bedelini, hükümetin en çok oy aldığı alt gelir grubuna ödetmek istiyorlar. Bakalım hükümet kendi bindiği dalı kesecek mi?
Yanıtla (6) (0)Buradan dış borçla ağırlıkla kimlerin finanse edildiği ve bu finansmanın nasıl tüketime aktığı da ortaya çıkıyor. Madem ki dış ticaret açık veriyor, açığı verdiren kesimler kapatsın.
Yanıtla (15) (1)